Ana içeriğe atla

İmkansız Üçlü Hipotezi ve Para Politikası üzerine

        
      İmkansız üçlü hipotezine göre, bir ekonomide aynı anda hem sermaye hareketlerinin serbest olması hem bağımsız bir para politikası izlenmesi hem de döviz kurunda istikrarın sağlanması imkansız. Fakat 2008-2009 küresel krizi sonrasında gelişmiş ülkelerin dünyayı paraya boğması, sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir ortamda gelişmekte olan ülkeleri hem bağımsız para politikası izlemeye hem de döviz kurunda istikrarı sağlamaya zorluyor. Bu “imkansız üçlü”yü alt etme çabasında bizim Merkez Bankası’nın öncü bir rolü var. Fakat Merkez Bankası’nın politikaları sermaye girişlerinin olduğu dönemlerde TL’nin değer kazanmasını önlerken, şu anda olduğu gibi dalga terse döndüğünde değer kaybının önüne geçmekte zorlanıyor.

       Bu yöndeki çabanın faturası ise büyümeye çıkıyor. İmkansız üçlü (The impossible trinity) , Ekonomi literatüründeki para politikasıyla ilgili temel konulardan biri. 1999 yılında Nobel ekonomi ödülünü alan ünlü Kanadalı iktisatçı Robert A. Mundell’in çalışmalarına dayanan bu hipotez, kısaca bir ekonomide aynı anda hem sermaye hareketlerinin serbest olmasının hem bağımsız bir para politikasının izlenmesinin hem de döviz kurunda istikrarın sağlanmasının imkansız olduğunu söylüyor. Bu hipoteze göre, bağımsız bir para politikası izlenirken döviz kurunda da istikrarın sağlanması, ancak sermaye hareketlerinin kısıtlanmasıyla mümkün. Sermaye hareketleri serbestken bağımsız para politikasının izlenebilmesi için kur istikrarından feragat etmek ve tam dalgalı kur rejimine geçmek gerekiyor. Sermaye hareketleri serbestken döviz kurunda istikrarın sağlanması ise bağımsız para politikasından vazgeçmekle mümkün olabiliyor.

      1980’lerden itibaren ekonomilerin dışa açılma başlamasıyla günümüzde sermaye hareketlerinin önündeki engeller, küresel düzeyde neredeyse tamamen ortadan kalktığı için esasında artık “imkansız üçlü” yerine “imkansız ikili”den de bahsedilebilir. Sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir dünyada, hem bağımsız para politikası izlemek hem de kurlarda istikrarı sağlamak mümkün değil. Bunlardan birinden feragat etmek şart.
 
      Türkiye’deki 1994 ve 2001 krizleri, imkansız üçlü hipotezini savunanların ele aldığı örnek vakalar arasında yer alıyor. Türkiye’de sermaye hareketlerinin önündeki engeller, 1989 yılında kaldırılmış, fakat bu yapılırken kurlar serbest dalgalanmaya bırakılmamıştı. Bu dönemde “yönetimli dalgalanma” adı verilen rejim uygulanıyor, kurlar günlük olarak ayarlanıyordu. Hükümetin 1993 yılının sonlarına doğru faizleri düşürmek için Hazine
ihalelerini peş peşe iptal etmesi, piyasadaki para arzını arttırınca 1994’ün başında dövize hücum başlamış ve sonuçta büyük bir devalüasyon yaşanmıştı.

       2001 krizi öncesinde enflasyonu düşürmek amacıyla uygulanan kur rejimi de enflasyonun hedeflendiği kadar düşmemesi ve negatif reel faizlerin ortaya çıkması üzerine çökmüştü. Bu kriz sonrasında nihayet “imkansız üçlü”nün hikmeti anlaşılmış ve enflasyonu düşürmek için bağımsız para politikası tercihi yapılırken kurlar dalgalanmaya bırakılmıştı.

Kaynak : https://www.capital.com.tr/ekonomi/makro-ekonomi/imkansiz-uclu-ve-para-politikasi


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÇEKTE ÖDEME

GENEL OLARAK ÇEK KAVRAMI       1-      Çekte; ‘keşideci’ çeki düzenleyen kişi, ‘lehtar ve hamil’ lehine ödeme yapılacak kişi, ‘muhatap’ ise bankadır.  Çek bir ödeme vasıtasıdır. Senet metninde “çek” kelimesinin (senet Türkçe ’den başka bir dilde yazılmışsa, o dilde “çek” karşılığı olarak kullanılan kelimenin) bulunması zorunludur. Çekin kayıtsız şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi içermesi gerekir.  Çeke konan faiz koşulu, yazılmamış sayılır. Çek nitelikli bir havale olarak ifade edilebilir. Bununla çeki keşide eden kişi, banka ile yapmış olduğu çek sözleşmesi ile bankaya, çek hesabından adına ödeme yapma yetkisi vermiş olmaktadır. Bu noktada ödeme yetkisinin temel dayanağı çek sözleşmesi olmaktadır. Bu noktada bankanın konumu ve sözleşmenin önemi artmaktadır. Çek muhataba bağlı bir ödeme aracı olduğundan çekin tedavülü ve ekonomik sistem içinde yer almasında temel unsur muhatap bankalardır. Bankalara çeke özgü...

ÇEKTE İMZA UYUŞMAZLIĞI VE CİRO SİLSİLESİNDE BOZUKLUK

    Çek şekil şartları itibari ile önemli bir ödeme aracıdır. Ticaretin büyük bir kısmının çek ile yürüdüğünü düşünürsek çekte imza tutmaması yada ciro silsilesinde bozukluk olması durumunda çek için hangi işlemler uygulanıyor bu konulardan ve yine kafanıza takılan farklı soruları cevaplamaya çalışacağız. Çekte karşılıksız işlemi sonrasında yapılacak taahhüt ödemelerinde çek şekil şartları daha da önem kazanıyor. Nasıl olsa çek yazıldı taahhüt bedelini alalım en azından diye düşünerek bazen çek üzerinde oynamalar yapılabiliyor. Bu gibi durumlarda Bankalar nasıl işlem uyguluyorlar biraz bahsetmeye çalışalım. Çek İmza Tutmaması Ciro Silsilesinde Bozukluk Halinde Ne Yapmalı? Çek ödeme işlemlerinde yada karşılıksız olarak işlem gören çekin taahhüt tutarı ödeme işlemlerinde,  çekte imza tutmaması  halinde Banka çek için nasıl bir uygulama yapıyor? Elinizde bulunan çeki Bankaya ibraz ettiğinizde keşide eden kişinin Bankadaki evraklarına göre yapılan kontroller son...

ÇEKTE DÜZENLEME TARİHİ VE ÖNEMİ

Ülkemizde çek kullanımı oldukça yaygındır. Özellikle 19.03.1985 tarihli ve 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’un, 14.12.2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanunu ile değiştirilmesi sonrasında getirilen yenilikler, çekin gündemde daha fazla yer bulmasını sağlamıştır. Hatta yeni Çek Kanunu, yürürlüğe girmesinden çok kısa bir süre sonra Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile tekrar değişikliğe uğramış ve dikkatleri çek konusuna daha   da bir çekmiştir. Getirilen yeniliklerin, konumuz açısından en dikkat çekici olanları, karşılıksız çek düzenlemesinin adli yaptırım yerine idari yaptırıma bağlanması ve ileri tarihli çekin 31.12.2017 tarihine kadar ödeme için bankaya ibrazı yasaklanarak, adeta vadeli çek yaratılmış olmasıdır. Çalışmamızda, düzenleme tarihiyle doğrudan ve dolaylı olarak ilgili olan bu hususlar, uygulamada birçok alanda karşımıza çıkabileceği için değinmekte yarar gördük. . Bununla birlikte düzenleme tari...