Blockchain (Blok Zinciri) bir veri tutma şekli olup ; kriptografi kullanılarak bağlanan ve güvenli bir hale getirilen bloklardan oluşan ve sürekli büyüyen bir kayıt listesidir.
Konuyu biraz daha netleştirebilmek için şirketlerin tuttuğu
muhasebe defteri örneğinden yola çıkacak olursak; şirkete ait tüm mali bilgiler bu defterlere
işlenir ve bu defterler sadece o şirkette kalır. Bu defter kaybolursa o
bilgiler de kaybolur. Yani herhangi bir sorun çıktığında tüm data
kaybedilebileceğinden dolayı merkeziyetçi veri tutmak çok tehlikelidir. Şimdi
bu defterlerden milyonlarca olduğunu ve bu bilgilerin dünyadaki milyonlarca
bilgisayar tarafından kodlanarak indirilebildiğini düşünelim. Böyle bir sistem doğal
olarak daha dağınık bir sistem olacaktır. Yani aslında Blockchain, mevcut merkezi
sistemleri, dağınık hale getirmeye yaramaktadır. Kripto paralar da blockchain
teknolojisinin yan ürünü olarak düşünülebilir.
Günlük hayatta hangi işi ya da neyi yapmak istiyorsak o iş için
oluşturulmuş merkezi bir kurumla irtibata geçeriz. Ev alım-satım işlemi
yapacaksak tapu kadastroya, Vekalet işlemi için notere , havale işlemi için
bankaya gideriz.
Örnek : Ali Ayşe’ye 100 TL göndermek için bankaya gider.
Kendisinin ve Ayşe nin kimlik bilgilerini ve IBAN bilgilerini verir. Bu noktada
bankanın yapacağı ilk şey bu bilgileri DOĞRULAMAK olacaktır. Yani Ali diye biri
var mıdır ? Alinin hesabında 100 TL var mıdır ?
Ayşe diye biri var mıdır ? Ayşe'nin IBAN numarası doğru mudur?
Tüm bilgiler doğru ise işlem gerçekleştirilecektir.
Bu hizmet karşılığında ise banka bir bedel alacaktır. Bu bedeli
“Doğrulama Hizmeti” karşılığında alacaktır. Banka güven müessesesi olduğundan
dolayı buna ihtiyaç duyulmaktadır.
Burada merkezi otorite olan banka; “Doğrulama İşlemi” yapar
ve bunu kayda geçirir (tasdik). Demek ki hayatta yaptığımız her şeyde
“Doğrulama” önem arz etmektedir ve buna ihtiyaç vardır. Bu doğrulamalar da
Merkezi Otoriteler (banka, noter, tapu vb…) tarafından sağlanır . Bürokrasinin
zaman kaybettirdiği merkezi otoritelerde aynı zamanda yanlışlıklar, gecikmeler,
kaybolmalar, yolsuzluklar olabilir.
İşte Blockchain yukarıda belirtilen işlemler gibi binlerce
çeşitlilikteki işlemin, dağınık bloklar üzerine yazılan “akıllı kontratlar (bilgisayar
kodlamaları) ” yardımıyla gerçekleştirilmesidir. Bu durumda aynı bilgi aynı
anda milyonlarca bilgisayara indirilebilir. Her bir bilgisayarın sahibi bir
diğerini ve işlemi yapan tarafları tanımamaktadır. Kısaca bütün bu işlemlerin
(doğrulama gerektiren havale, araç satış , ev satın alama vb…) çok küçük
parçalara ayrılarak milyonlarca bilgisayara dağıtıldığını düşünürsek bu
bilgisayar sahipleri; tanımadıkları ve bilmedikleri bu işlemleri doğrulamak
için bunun karşılığında bir para kazanırlar ki buna da “Dijital Para” denir.
Bu şekilde Blockchain sistemi üzerinde yazılan akıllı kontratlar
sayesinde her türlü işlem (bankacılık, noter, tapu vb…) normal süresinden çok
daha az bir sürede, daha ucuza, daha az insan istihdam ederek ve yolsuzluk ve
hata ihtimali olmayacak bir şekilde yapılabilmektedir. Herhangi bir yolsuzluk
olabilmesi için sistemi oluşturan öğelerin en az yarısından fazlasını satın
almanız ve ya ele geçirmeniz gerekir ki bu da mümkün değildir. Kısaca
Blockchain sistemi normal bir sisteme göre çok ucuz, sağlam ve hızlıdır ; üstünlüğü
de buradan kaynaklanmakta olan geleceğin teknolojisidir.
Her bir Coin’in altyapısı aynı zamanda bir Blockchain
sistemidir (BTC, ETH, ADA, XRP …) Blockchain , tıpkı yukarıdaki örnekte belirttiğimiz
gibi bir muhasebe defterinin yapraklarının ardışık olması gibi blokların bir
zincirin halkaları olarak arka arkaya gelmesi gibi düşünülebilir.
Kripto para birimlerinin en önemli faydalarından biri de karşılıksız olarak arz edilemiyor olmalarıdır. Bilindiği üzere "Karşılıksız olarak yaratılan bir şeyin alım gücü düşer".
Kripto paraların maksimum arzı sabittir ve ya mutlaka
bazı kurallara göre artabilmektedir. Bugün 9.000'in üzerinde olan kripto paraların
her birini bir para birimi olarak değerlendirebiliriz. Ancak bu kadar yoğun bir
portföyün içinde manipülatif olan ve ya çökecek olan coin sistemleri
mutlaka vardır. Büyük bir bölümünün çökecek olacağını varsaysak dahi bu
durum yine de kripto paraların geleceğin vazgeçilmez teknolojisi olduğu gerçeğini
değiştirmez. Tabii ki bu noktada devletlerin regülatörlüğüne ihtiyaç olduğu
kesindir.
Kamunun 3 temel görevi vardır. Bu görevler başlıca; Sosyal devlet olma, Ulusal güvenliği sağlama
ve Doğrulama (tasdik) makamı olma
şeklinde sıralanabilir.
Dünya üzerinde bulunan 200’e yakın devletten pek çoğu bu gün
ilk iki görevi layıkıyla başaramamış olarak görünmekteler. İşte blockchain bu
devletlerin en azından üçüncü görevlerini yerine getirebilmeleri noktasında
devlet yönetimlerine imkan sunmaktadır. Bu imkanı kullanırken aynı zamanda çıkaracakarı
mevzuatlar ile bu sistemlerin güvenilirliğini artıracak olmaları olayın bir
diğer önemli yüzüdür.
Yorumlar
Yorum Gönder